İstanbul’daki Yapıların Yarısı Risk Durumunda – Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu önderliğinde doğal afetlerin riskini azaltmak amacıyla AFAD bünyesinde toplantı yapılmıştı. Özellikle Marmara ve Van depremleri sonrasında yaşanan eksiklikleri bir daha yaşamamak adına strateji ve afet refleksleri ele alındı. Bakan Soylu afetlerden sonra ilk 6 saatin önemine vurgu yaparken, “ Binalarımızı değerlendirirken iyimser olmayalım” dedi. Bunun üzerine çalışma başlatan Afet ve Acil Yardım Durum Yönetim başkanlığı “Türkiye Deprem Haritasını” yeniledi. Türkiye’nin her ilini kapsayan bu harita ile ülkemizin büyük bir risk altında olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile yaptığı ortak çalışma ile İstanbul’daki Yapıların Yarısı Risk Durumunda olduğu ortaya çıktı.
İstanbul’daki Yapıların Yarısı Risk Durumunda
İstanbul’daki Yapıların Yarısı Risk Durumunda
141 Bina Orta ve Yüksek Hasarlı Olabilir
İstanbul’da bulunan 39 ilçesinin tamamında yapılan analizlere göre;
Arnavutköy’de 2 bin, Ataşehir’de 3 bin, Bağcılar’da 10 bin, Bakırköy’de 6 bin, Beyoğlu’nda 4 bin 200, Büyükçekmece’de 9 bin, Çatalca’da 2 bin, Esenler’ de 5 bin, Fatih’te 15 bin, Kâğıthane’de 2 bin, Kartal’da 4 bin, Küçükçekmece’de 13 bin, Sancaktepe’de 3 bin, Silivri’de 9 bin, Sultanbeyli’de 45 bin, Tuzla’da 7 bin, Üsküdar’da 4 bin orta ve yüksek hasara uğrayabilecek bina olabilir.
Marmara Depreminden Önce Yapılan 790 Bin Yapı Büyük Risk Altında
İstanbul’da Marmara depreminden önce yapılan 790 Bin yapı bulunuyor. Yapılan araştırmaya göre Bahçelievler’de binaların yüzde 83’ü, Bayrampaşa’da binaların yüzde 91’i, Beykoz’daki binaların üçte ikisi, Güngören’de binaların yüzde 90’ı, Şişli’de binaların yüzde 92’si 20 yaşından fazla olduğu belirlendi. Beşiktaş’ta yaklaşık olarak binaların yarısı, Adalar’da yarıdan fazlası, Eyüp’te ise üçte biri 40 ve üstü yaşta bulunuyor.
Binaları Güçlendirmek, Yıkıp Yeniden Yapmaktan Daha Az Maliyetli
İBB tarafından yapılan araştırmaya göre İstanbul’da bulunan binaların yıkıp yeniden yapılması oldukça zor olduğu kanaatinde. Fay hattının üzerinde bulunan İstanbul’un büyük çaplı bir kentsel dönüşüme girmesi de riskli gözüküyor. Yeni yapılan binaların deprem yönergesine uygun yapılması ve riskli binaların güçlendirilmesi zaman ve maliyet açısından çok kısa zamanda halledilebilir.
